Kibir: Kendi olmanın imkanlarını harcamak - Kln. Psk. Funda Tekelioğlu ile Geldiği Gibi (Hayati Mevzular Özel)

Kibir nedir? Büyüklenme anlamı dışında mütevazı olma halinde de gizli bir kibir var mıdır? Kibrin zararı en çok kimedir? Kibirli insan neden aynı zamanda yalnız insandır? Kibri bir gösteri olarak düşündüğümüzde neleri fark edebiliriz? Kibirli bir davranışın alternatifi neler olabilir? Kendini kabul etme ile kibri engellemek veya azaltmak mümkün olabilir mi? “Ben daha ...” demek ihtiyacının kaynağı nedir? “İnsanlara olan ihtiyacımı kendime söyleme cesareti” bize ne sağlayabilir? Ben kendimi kabul etsem bile etrafımdakiler beni kibir havuzuna geri atıyorsa ne yapabilirim? İncinmemek için mi kibirli olmayı tercih ediyoruz? Kibirle doğmuyorsak ve kibir öğrenilmiş bir durum ise kibirli olmayı unutmak mümkün müdür? Çocuklukta doyurulmamış duygularla kibir arasındaki ilişkiler nelerdir? Kendi yolculuğun ile kibir arasındaki ilişki nedir? Kibirli olmamız yönünde bir toplum baskısı mı var üzerimizde? “Aaaa sende mi?”, “hâlâ mı?” laflarından kendimizi korumak nasıl mümkün olabilir? Hepsini ve daha fazlasını Kln. Psk. Funda Tekelioğlu ile geldiği gibi konuştuk.

Om Podcasten

Kimiz biz? Burası neresi? Her şey bir video ile başladı. O zamanlar ben İngiltere’deydim. Döndüm ve Ali ile bu işi adam etmeye karar verdik. Ali benim kadim dostum. Boğaziçi Hazırlık’ta arkadaş olduk, hatta “Aaa… Sen de mi kitap okumayı seviyorsun?” ilk tanışma cümlemizdi. Kadim dostum Ali ve ben, burada kendi mevzularımızı kendimizce yorumlamaya çalışacağız. Derdimiz, derdi olanlara iki kelam edebilmek, konuşmak, dertleşmek, hemhal olmak… Ali ve Özgür’den hepinize sevgiler, sepetler:)